Kurşunlu Han’ın yeni sâkini: Ikki Miyake’nin Sonsuzluğun Heykeli

“`html

Hasan Karakaya

Zühtü Müridoğlu Ahşap Heykel Sempozyumu, Değirmendere’yi ulusal ve uluslararası platformda tanıtan, diğer bölgelerde de benzer organizasyonların gerçekleştirilmesine öncülük eden Türkiye’nin en köklü ahşap heykel sempozyumlarından biridir. Bu etkinlik, ülkemizde daha önce düzenlenen sempozyumlarla karşılaştırıldığında, dünya standartlarına uygun bir nitelik taşımaktadır.

Sempozyumların temelleri, Değirmendere Belediye Başkanı Ertuğrul Akalın’ın, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Heykel Bölümü Başkanı Ali Teoman Germener’den sanatsal etkinlik talep etmesiyle 1993 yılında atılmıştır. Germener, bu isteği sürekli gündemde tutan heykel sanatçısı Meriç Hızal’a yönlendirir. Meriç Hızal tarafından hazırlanan şartname doğrultusunda, aynı yılın Temmuz ayında I. Zühtü Müridoğlu Ahşap Heykel Sempozyumu gerçekleştirilir.

Değirmendere Kültür ve Sanat Festivali çerçevesinde düzenlenen bu yontu sempozyumu, yerel yönetim ile Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü iş birliği ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle uzun bir süre boyunca devam etmektedir. Sempozyum, genç yontu sanatçılarını teşvik ederken, aynı zamanda Değirmendere’de çağdaş bir sanat müzesi kurulması için kalıcı bir eser koleksiyonu oluşturma hedefindedir. Sempozyumda kullanılan malzeme olarak yöredeki ağaçların seyreltilmesiyle elde edilen kestane belirlenmiştir. Sanatçılara temin edilecek ortalama 30 cm çapında ve 200 cm boyundaki üç adet fırınlanmış tomruk, kaide ve heykel üretimi için gerekli diğer malzemeler belediye tarafından karşılanmaktadır.

Sempozyum, kapalı mekânlardan çıkıp atölyelerde, müzelerde üretilen sanatı kamusal alanlara taşımaktadır. Ahşap malzemeden yapılan heykel, üretim sürecinin her aşamasında kentle ve yerel halkla etkileşim içindedir. Ortaya çıkan sanat eserleri, Değirmendere’nin kamusal alanlarına yerleştirilmektedir. 17 Ağustos 1999 tarihinde Gölcük merkezli yaşanan büyük deprem, Değirmendere’yi de derinden etkilemiş, bu süreçte birçok eser hasar görmüştür. Sempozyumlarda hazırlanan eserlerden bazıları, sahil şeridine konulan eserlerle birlikte denize gömülmüştür.

Depremin hemen öncesinde, 1998 yılında Değirmendere Sempozyumu’na katılan heykel sanatçısı Ikki Miyake[1], Japonya gibi deprem kuşağında bulunan bir ülkeden gelmektedir. Miyake’nin yarattığı Sonsuzluğun Heykeli (Statue of Eternity) de 17 Ağustos depremi sırasında denizde kaybolmuştur. O tarihten sonra heykelin akıbeti belirsizleşmiştir.

Değirmendere sempozyumlarına iki kez katılan sanatçılardan biri de, bu süreçte dünyanın dört bir yanından gelen sanatçılarla buluşan Nilhan Sesalan’dır. Bu uzun yolculukta, Türkiye’nin Açıkhava Heykel Müzesi oluşumuna tanıklık eden sanatçı, deprem sonrası iki ay süresince çadır kentte çalışmalar yapmıştır.

17 Ağustos depreminden uzun bir süre sonra, 2007 yılında Üsküdar’da bir balık restoranının önünde yeni bir heykel Nilhan Sesalan[2]’ın dikkatini çeker. Heykeli gördüğünde hemen tanır; ve nasıl geldiğini çalıştıklara sorar. “Altı ay önce Kandilli’de bulunduk. Depremden on beş-yirmi gün sonra heykeli dükkânın önünden çıkartıp, kurutup boyadık ve buraya koyduk. Denizden bulduk biz bu heykeli.” yanıtını alır. Ahşabı neredeyse görünmez hale gelen, mavi ve beyaza boyanan Sonsuzluğun Heykeli’nde sanatçının imzasını kontrol eden Sesalan, Ikki Miyake’nin derin ve seçilir imzasını görür. Sonrasında Değirmendere Belediyesine, İstanbul Resim ve Heykel Müzesine, sanatçı Miyake’ye ve meslektaşı Ferit Özşen’e ulaşarak bu heykelin ne yapılması gerektiğini sorar. Sonunda, “Denizden çıkan bulanındır” ifadesinde birleşirler.

Sesalan, o günden sonra yoldan geçerken Miyake’nin heykeline göz atmadan edemez. Birkaç ay sonra, İstinye Balıkçısı’nın yerini çorbacı aldığını gördüğünde heykeli sorar. Heykelin yan tarafta odunlukta olduğunu, hurdacıların çağrıldığı bilgisini alır. Odunların arasında heykeli bulur ve kendisi gibi sanatçı olan eşi Cengiz Yüzsever ile birlikte Kurşunlu Han’daki atölyelerine taşırlar.

Miyake’nin heykelinin yeni konumlandığı Kurşunlu Han, İstanbul’un tarihi yarımadasının karşısında yer almakta ve Cenevizlilerin güçlü bir koloni şehri yaratma çabalarının izlerini taşımaktadır. Kurşunlu Han, Karaköy Perşembe Pazarı’na bitişik olarak inşa edilmiş, ‘Rüstem Paşa Hanı’ ve ‘Rüstem Paşa Kervansarayı’ olarak da bilinmektedir. Doğu Roma döneminde inşa edilen Aya Thekla Kilisesi, IV. Haçlı Seferi sonrası Saint Michele Kilisesi’ne dönüştürülmüştür. Bu yapılar, Han’ın bulunduğu alanın öncesindeki tarihi değer taşımaktadır.

Kanuni Sultan Süleyman’ın damadı Rüstem Paşa’nın 1557 yılında vakfettiği Kurşunlu Han, yüzyılın ilk yarısına kadar halkın mülkiyetinde bulunmuştur. 1926’daki yasal düzenlemenin ardından büyük bir kısmı özel mülkiyete geçmiştir. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti projesi kapsamında onarımı gündeme gelse de, mülkiyet yapısı dolayısıyla restorasyon yapılmamıştır.

Kurşunlu, Osmanlı dönemi hanları gibi iki katlı ve tek avlulu bir yapıdır. Avluda bulunan, diğer hanlarda rastlanmayan dört kollu merdiven, iki katı birbirine bağlamaktadır. Uzun ve dar bir avluda yer alan bu han, ilave ve muhdes özellikler taşımasına rağmen özgün yapısını büyük ölçüde korumaktadır. Ağaç işlemeler, yılların izlerini taşıyan döşemeler ve duvarlardaki devşirme malzemeler, bu mekânın canlılığını artırarak sanatçılara ilham vermektedir.

Deprem sonrası İstanbul’a ulaşan Sonsuzluk Heykeli, tarihi yapısıyla birlikte Kurşunlu Han’da sanatçıların eserleriyle birleşerek özgünlüğünü korumayı başarmıştır. Heykel, İstanbul’un ticaret, sanat ve sosyal yaşamına tanıklık ederken, heykelin ruhu ve huzurlu duruşu ile farklı bir estetik sunmaktadır.

Sonuç olarak, denizden çıkan her eser bizlere aittir ve Ikki Miyake’nin Sonsuzluğun Heykeli (Statue of Eternity) artık Kurşunlu Han’da konuklarını derin bir saygı ve yüzlerinde hafif bir gülümseme ile karşılamaya devam etmektedir.

[1] Tokyo Tama Sanat Üniversitesi’nden Güzel Sanatlar Lisans, Yüksek Lisans ve Doktora dönemlerini tamamlayan 1973 doğumlu Japon sanatçıdır.

[2] Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Heykel Bölümü’nden master derecesi ile mezun olan Nilhan Sesalan; eserleri dünya genelinde birçok koleksiyonda, park ve müzelerde bulunmaktadır. Bu yazının yazılmasına ve görsellerinin kullanılmasına izin veren Sn. Sesalan’a teşekkür ederim.

 

“`

Related Posts

YKS ve LGS’den önce mutlaka okuyun! Sınav stresi ile nasıl başa çıkılır? Uzmandan 3 aşamalı rehber

Üniversite ve lise giriş sınavları yaklaşırken, öğrencilerde artan kaygıya dikkat çeken Beykoz Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mansur Beyazyürek, sınav stresinin etkileri ve bu stresle başa çıkma yolları hakkında önemli bilgiler verdi.

LGS’ye 1 milyonun üzerinde başvuru

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), 15 Haziran’da düzenlenecek Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınava 1 milyondan fazla öğrenci başvuru yaptı.

KYK bursu ne zaman biter? Okul bitince KYK bursu ne zaman kesiliyor?

KYK bursu ne zaman kesilir sorusu gündemde yer alıyor. KYK’dan (Kredi Yurtlar Kurumu) burs ve kredi alan öğrencilerin en çok merak ettiği konulardan biri de yaz dönemiyle ilgili oldu. 2024-2025 eğitim – öğretim dönemi boyunca KYK burs ve kredilerinden faydalanan öğrenciler, ödemelerin yazın da devam edip etmeyeceğini merak ediyor. Peki, KYK bursları ne zaman kesilir, yazın ödenir mi?

CUMA NAMAZI SAATLERİ 6 HAZİRAN 2025 İstanbul Ankara İzmir Adana (İl il Diyanet cuma namazı vakitleri) | Cuma saat kaçta, kaç rekat, nasıl kılınır? İşte cuma namazı saati

Cuma namazı kaçta kılınıyor 6 Haziran 2025 İstanbul, Ankara, İzmir ve il il diyanet cuma vakti ile yanıt buldu. Cuma namazı vakitleri Diyanet İşleri Başkanlığı’nın “namazvakitleri.diyanet.gov.tr” internet adresinden sorgulanabiliyor. Kurban Bayramı 1. gününde cuma namazı idrak edilecek. Mübarek cuma gününde namaz ibadetlerini idrak etmek üzere ikamet ettikleri en yakın camilere doğru yönelecek olan vatandaşlar, ‘cuma namazı nasıl kılınır, cuma namazı kaç rekat?’ gibi sorulara Diyanet namaz vakitleri ekranından yanıt alabilecekler. Tüm illerde 6 Haziran cuma namazı saati değişiklik gösterecek. Peki, cuma saat kaçta? Öğle ezanı kaçta okunuyor? İşte, cuma namazı İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Bursa ve tüm illerin saatleri ve cuma namazı kılınışı.

Nazım Hikmet kimdir, ne zaman öldü, nereli? 3 Haziran 1963’te ne oldu? Nazım Hikmet şiirleri ve sözleri!

Türk edebiyatının “Mavi Gözlü Dev”i Nazım Hikmet Ran, romantik devrimci ruhu, serbest nazımın öncülüğü ve evrensel temalarıyla dünya edebiyatında iz bırakan bir şairdir. 15 Ocak 1902’de Selanik’te başlayan hayatı, 3 Haziran 1963’te Moskova’da sona eren Nazım Hikmet’in sürgünlerle, hapislerle ve mücadeleyle dolu yaşam öyküsü, eserleri ve unutulmaz sözleriyle hala milyonların kalbinde yaşıyor. Peki, Nazım Hikmet kimdir, ne zaman öldü, nereli? 3 Haziran 1963’te ne oldu? İşte, Nazım Hikmet’in hayatı, şiirleri ve sözleri!

2025 LGS sınavı ne zaman? LGS sınavı sonuçları ne zaman açıklanacak?

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından her yıl 8. sınıf öğrencilerine yönelik olarak düzenlenen Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınavın 2025 yılı takvimi belli oldu. Peki, 2025 LGS sınavı ne zaman? LGS sınavı ne zaman açıklanacak?